Genel Başkanımız Ahmet Eroğlu'nun açıklaması;
Değerli arkadaşlar,
İnternet sayfamızdan, 1 Temmuz itibariyle Asgari Ücret ve Memurlara yapılan zam ve iyileştirme kararları sonrası, yetkili olduğumuz kurumlarda personel ücretlerine genel olarak %20 ve alt unvan gruplarına ise %25 olmak üzere, kurum yönetimlerinin tek taraflı kararları ile yapılan artış üzerine açıklama yapmıştık.
Bu açıklamada, son üç yılda içte ve dışta yaşanan olumsuzluklar neticesinde, gelir adaletsizliğinin arttığını, dar ve sabit gelirlilerin zor durumda kaldığını, buna yönelik tedbirler alınıyor olsa da alınan her tedbir ve karar sonrası, yine bu gruplar aleyhine bir durum yaşandığını, kira fiyatlarının bütün Türkiye’de neredeyse asgari ücret seviyesine ulaştığını, Büyükşehirlerde ve bazı ilçelerde artık kimsenin çalışmak istemediğini ve bütün çalışanlarla birlikte banka çalışanlarının da bu olumsuzluklardan etkilendiğini yazdık.
Bu açıklamamızda, yetkili olduğumuz banka ve kurum yöneticilerine, Temmuz artışına kadar, personelin enflasyon ve hayat pahalılığına karşı mağduriyetlerine sebep vermemek için, imzalamış olduğumuz TİS ve sendikamızın taleplerini de dikkate alarak aldıkları kararlar için teşekkür ettik. Bu teşekkürü de hak ettiklerini düşünüyoruz. Bunu da açıkça yazdık ve hak edene teşekkür etmenin de büyük bir erdem olduğuna inanıyoruz.
Bugün bir bankanın yemek ücretini 160 lira yapmasını alkışlayan, bankalarımız ve sendikamız aleyhine yorumlar yapan arkadaşlarımıza sormak istiyorum: o banka veya başkaları yemek ücretini bizim bankalarımız yılbaşında 125 lira yaptıkları zaman kaç lira ödüyorlardı? Bir başka bankanın sözleşme gereği personeline verdiği % 21 zam kadar bizim bankalarımızın yönetimleri, sözleşme dönemi olmadığı halde o kadar zam yaptı.
Bundan önceki 4 TİS döneminde de talep ettiğimiz; sigorta ödemesinin yeniden yapılması (buna bile itiraz edip kaldırıldığında neredeydiniz diyenler sanırım sendika kurulduğunda bu ödemenin kaldırılmış olduğundan bi haberler), Görev yeri ücretlerinin arttırılması ve bütün personele ödenmesi, kreş yardımı, süt izni, doğum hediye, vefat edenlerin ailelerine yardım yapılması gibi konularda bugün bankalarımız yönetiminde bulunan başta Sayın Genel Müdürlerimizin ve İK yöneticilerimizin katkıları vardır ve bundan dolayı da teşekkürü hak ettiklerini düşünüyoruz.
Yukarıdaki tablo, 1 Ocak 2022 ve 1 Temmuz 2023 döneminde yapılan memur ve yetkili olduğumuz bankalardaki ücret artış oranlarını ve kümülatif durumu vermektedir. Bu tabloda, görev yeri ödemelerinin hem bütün personel verilmesi, hem de iki kez zamlanmış olması yer almamaktadır. Geçen açıklamamızda “göreceli olarak iyi durumda” olduğumuzu ifade etmiştik ancak maaşların yeterli olduğunu ve başka da bir ücret artışı talep etmediğimizi yazmadık. Son zamlara kadar göreceli olarak iyiydik, Temmuz için de en az asgari ücret artışı kadar üyelerimizin maaşlarının artmasını istediğimizi ve önümüzdeki dönem TİS görüşmelerinde de bunu talep edeceğimizi açıkça yazdık. Elbette banka çalışanlarının maaşlarının asgari ücret ya da en düşük memur maaşına endeksleniyor olması ve memurlara verilen seyyanen meblağ kadar banka çalışanlarının ücretlerinde de artış yapılması hususu, sendikamızın ilk talepleri arasında yer alacaktır. Bugün yetkili olduğumuz bankaların Sayın Genel Müdürlerinin de bu taleplerimizi boş çevirmeyeceklerine inanıyoruz dedik ve de bu konuda umudumuzu kaybetmiş de değiliz.
Çalışanlar üzerindeki en büyük yükün vergi dilimlerindeki artış olduğunu, vergi dilimlerinin %10-15 gibi bir orana sabitlenerek çalışanların rahatlatılması gerektiğini, gerek biz sendika olarak gerekse de Konfederasyonumuz Hak-iş her platformda dile getirmekteyiz.
Bu konuda iktidara ve banka yönetimlerine şirinlik yaptığımızı ima edip klişe “sarı sendika” yakıştırması yapan ve kendi adıyla sosyal medya hesabına sahip (bot hesap olmayan ki; onlar için zaten bir sorumluluk yok ve istediklerini yazıyorlar. Hatta bankacılar, hepiniz bankalardan istifa edin diye yazan da var) bazı arkadaşlarımız, eleştiriyi bizlere yöneltip “biz bu sendikadan bir şey beklemiyoruz, verirse bankamız verir” diyerek aslında eleştiri bile yapamadıklarını ve yaparken bile ne kadar aciz duruma düştüklerini görmekteyiz.
Hazır kıta bekleyen 50-60 kişilik bir grup ise, gerek sosyal medya üzerinden, gerekse de üyelerimize mesaj göndererek ya da arayarak, sendikadan istifaya davet etmektedirler. Arada, Grev niye yapmıyorsunuz diye soranlar da var. Bankacılık sektöründe greve izin verilmeyeceğini ve grev kararı vermenin ne kadar zor bir durum olduğunu bilmeyen bu arkadaşlarımıza sadece şu soruyu sormak istiyorum: sendika grev kararı verdiğinde greve katılmaya hazır mısınız? Hazır olduğunuza dair sendikamıza lütfen bir mesaj iletin, biz de sizi greve katılacak personel listesine dahil edelim ve önümüzdeki aylarda yapacağımız TİS görüşmelerinde listeye sizi de ekleyelim. Bu listenin TİS öncesi, kurumlar tarafından hazırlanıyor olmasının Kanuni bir zorunluluk olduğunu da bilmenizi istiyorum. Sendikacılığı şakadan, boş bir iş ve eğlenceden ibaret görmenin veya göstermeye çalışmanın, ciddiyetsizlikten başka bir şey olmadığının bilinmesinde fayda var. Kamu Bankalarında sendikacılık yapmanın hele de grev kararı vermenin zorluğunu bilmeden sendikacılık yapılamaz.
Kendisinin ya da şube personelinin yaşadığı problemini bize aktarıp çözüm beklerken bile “aman bizim adımızı ve şubemizin adını kullanmayın” diye çekinen, çözüm aşamasında “biz öyle bir şey demedik” diye belki de sonuçtan haklı olarak korkan, aman sosyal medyada yorumumuzu amirlerimiz görür de ne olur ne olmaz diyerek sendikaya cömertçe hakaret edip amirlerine selam çakmayı unutmayan arkadaşlar, biz sendika olarak talep edilmesi gereken ne varsa talep ederiz ve ediyoruz da. Altına imza attığımız TİS hükümlerinin uygulanması konusunda hem sendikamızın hem de banka İK yöneticilerinin kararlı tutumlarından habersiz üyelerimiz olduğunun farkındayız. Çözüm ararken de kılı kırk yarıyoruz. Bazen bir şubedeki basit bir olumsuzluğu giderebilmek için bütün bölge şubelerinin ya da genel olarak bütün şubelerin ilgili TİS maddesinin uygulanması hususunda bilgilendirilmesini talep ediyoruz.
Bu sendika kimsenin mülkü değil, kuruluş amacı dışında, üyelerin hak ve menfaatleri koruyup daha fazla kazanım elde etmek haricinde bir gayesi olmayan bizlere, belli süreyle emanet edilmiş bir kurumdur. Buyurun üye olun, delege seçimlerine girin, şube seçimlerine katılıp üst kurul delegesi olun ve istediğiniz ekibe de sendika ve birimlerini teslim edin. Biz, bayrak yarışında son saniyeye kadar koşmaya ve çabalamaya gayret edip, yaptığımız işi alnımızın akıyla yapmaya çalışan sizler gibi bankacılarız. Kimsenin sarısı ve şakşakçısı da değiliz. Hak edeni taktir edip teşekkür etmesini de biliriz, haklarımızı savunmasını da. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Ancak durduk yere, üç ay sonra TİS görüşmesi yapacağımız ve sonrasında da taleplerimizi iletmek durumunda olacağımız kurumlarımızla kavga ortamına da girmeyiz, kurumlarımızın ve yöneticilerinin haklarını da koruruz, üyelerimizin haklarını da almaya gayret ederiz.
Değerli üyelerimiz, sizler de müsterih olunuz, sendikanız sizin güveninizi boşa çıkarmayacak ve sizler için yapılması gereken ne varsa, dün olduğu gibi, bugün de yarın da yapmaya devam edecektir. Bu sendika siz değerli üyelerimiz sayesinde vardır ve sizin desteklerinizle güçlü olup güçlü kalmaya ve sizin verdiğiniz desteklerinizle gücünü her alanda hissettirmeye devam edecektir.
Saygılarımla
Ahmet EROĞLU / GENEL BAŞKAN
Copyright 2019, Öz Finans-İş Sendikası, Tüm Hakları Saklıdır.